Foreks – OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İş İnsanları ve Yöneticileri Derneği (ORSİAD) Başkanı Levent Çamur, Türkiye’nin yatırım, üretim ve ihracattan başka seçeneği olmadığını, bu noktada ekonominin belkemiği KOBİ’lerin ‘ihracat kaslarını geliştirmek’ gerektiğini kaydetti. KOBİ’lerin ihracatta istenen düzeyde aktif rol oynamadıklarına dikkat çeken Başkan Çamur, “Son üç yıla baktığımızda ülkemiz ihracatının genele yani tabana yayıldığını söylemek pek de mümkün değil. Yoğunluğun yukarılarda olduğunu, toplam ihracatımızın yüzde 33’ten fazlasını ilk 100 ihracatçımızın yaptığını görüyoruz. Bugün 3.7 milyon KOBİ’miz, 150 bin civarında ihracatçı ailemiz var ancak bunların payı giderek azalıyor. Üretim ve ihracatın KOBİ’lerle buluşma noktasında sorunlar olduğunu söylemek yanlış olmaz” dedi.
“ABD veya AB Alışkanlığından Vazgeçelim”
ORSİAD Başkanı Levent Çamur bu sorunların yalnızca finansmana erişim, düşük faizli kredilere ulaşma güçlüğü, TL borçlanması, uzun vadeli borçlanma veya istihdam sorunu olmadığına da işaret etti. Başkan Çamur, “Aslında KOBİ’lerin özelde, rotalarının belirlenmesine ihtiyaçları var. Dünya ekonomisi böylesine daralıyorken, Türk ihracatçısı her zamanki pazarlarından çok da olumlu sinyaller almıyorken, maliyetleri bu denli artmışken, kendi başına yeni yol haritası belirleyemeyen KOBİ’lerimizi gelişen pazarlara yönlendirmek gerekiyor. Artık her şirketi ABD veya AB pazarına yönlendirme alışkanlığından vazgeçip, tren kaçmadan gelişen pazarlara yönelmelerinin önünü açmak gerekiyor” diye konuştu.
“Çok Güçlü Bir Plan Ve Projeye İhtiyacımız Var”
Asya ve Afrika ekonomilerinin hızla geliştiğini, ortada bir Orta Asya ve Türki Cumhuriyetleri gerçeği ile potaya giren bir Mısır olduğunu söyleyen ve “Bu tabloda bizim oyunun dışında kalmamamız gerekiyor” diyen Başkan Çamur, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Afrika pazarı Türkler için muazzam bir fırsat. Yeni üretim alanları açılırken bizim özellikle 2050’de nüfusunun 2.5 milyara ulaşması öngörülen ve hala dışardan alıma muhtaç olan Afrika pazarından mahrum kalmamamız gerekiyor. Bu dinamik pazarları takip edecek, KOBİ’lerimizin yabancı dil bariyerlerini aşmalarını sağlayacak, uluslararası arenada kendilerini gösterecekleri dijital dönüşümü yakalamalarına olanak verecek, ürettikleri ürünleri doğru kitlelerle buluşturacak çok güçlü bir plan ve projeye ihtiyacımız olduğu bir gerçek. KOBİ’lerimize Pazar bulacakları yolu açmak, yeni ve gelişen pazarlarda treni kaçırmamak için çok hızlı hareket etmek, dünya pazarından daha fazla pay almak, ihracatı tabana yayıp yeni oyunculara şans vermek zorundayız… Sektör ve ürün çeşitliliğimiz, insan kaynağımız, jeopolitik konumumuz ve gücümüzle başarabiliriz…”
